31 Mayıs 2011 Salı

Mangal Keyfi Yaparken Dikkat ... !

Lezzet şöleni kabusa dönüşebilir
Havalar ısındı, mangalcılar sezonu açtı. Keyifle başlayan lezzet şöleni sizin kabusunuz olabilir dikkat.





Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, etlerin mangalda doğrudan ateşle temas ederek pişmesi ve yanmasıyla, özellikle sindirim sisteminde olmak üzere pek çok organda kansere yol açabilen maddeler oluşabileceğini bildirdi. SAĞLIKLI BİR MANGAL KEYFİProf. Dr. Yorulmaz, ''Sağlıklı bir mangal keyfi için, ateşi uzun süre korumak amacıyla önce mangalın dibine 2 parmak kül konulmalı, üzerine odun kömürü çok büyük parçalar kırılıp içleri de iyice yanacak büyüklükte kırılarak, 10 santimetre yüksekliğinde döşenmelidir. Böyle hazırlanan mangalda, dipten hava alamayan kömürler daha uzun süre yanar'' dedi.Mangal kömürü içinde siyah kısım kalmayacak biçimde iyice yandıktan ve alev alev yanma bittikten sonra pişirme işlemine başlanması gerektiğini ifade eden Yorulmaz, mangal için tavuk eti gibi beyaz et tercih edilmesi gerektiği, eğer kırmızı et pişirilmek istenirse yağsız olması ve içine kuyruk yağı konulmamasının faydalı olacağını söyledi.Kömür közüyle et arasında en az 15 santimetrelik bir mesafe bırakılması, etlerin ateşe çok yakın ya da alevle yakılarak pişirilmemesi gerektiğini anlatan Yorulmaz, yapılması gerekenler hakkında şunları söyledi:
''Etlerle birlikte sebzeler de pişirilmeli veya etle birlikte salata şeklinde ya da pişmiş sebze yenilmelidir.


Mangalda yapılan etle birlikte mutlaka yoğurt, ayran gibi alınmalı. Mangalda pişirilmiş et, haftada bir kereden daha sık tüketilmemelidir. Etler, asla az pişmiş olarak da yenmemelidir. Mangalda et yapılırken bu kurallara uyularak sağlığımızı korumak çok önemlidir.''

İSTANBUL MESİRE YERLERİ



Malumunuz havalar ısındı,yaz geldi.Güneşi ve yaşili çok özledik.Şimdi piknik yapmak eğlenemk isteyenimiz çoktur.Bende piknikçiler için İstanbul'daki mesire alanlarının bir kaçını yazmak istedim. Şimdiden iyi eğlenceler,bol güneşler :)




İSTANBUL MESİRE YERLERİ
 
ANIT ÇINARLAR
Çatalca merkezinden rahatlıkla ulaşılabilen bu anıt ağaçlar, tabiatın gücünü ve bereketini göstermesi bakımından son derece ilginç örneklerdir... Ayrıntılar >

AVCIKORU MESİRE YERİ
Üsküdar-Şile TEM Otoyolunun Ömerli mevkii civarında zengin ağaç örtüsüne sahip mesire yerlerindendir... Ayrıntılar >

AYDOS MESİRE YERİ
Aydos Tepesi ve eteklerindeki doğal güzelliklerle bezeli mesire yeri, günlük dinlenme ve aktiviteler için ideal bir atmosfer sunmaktadır... Ayrıntılar >

AYVAT BENDİ MESİRE YERİ
Küçük yükseltilerin arasındaki su toplama havzası Beigrad Ormanları'ndaki en güzel manzaralardan biridir... Ayrıntılar >

AZİZPAŞA MESİRE YERİ
Maslak-Gültepe-Levent-Kağıthane- Eyüp gibi yerleşimlere yakınlığı, ilginç bitki örtüsü ve geniş piknik alanlarıyla çok tercih edilen bir bölgedir... Ayrıntılar >

BAHÇEKÖY FİDANLIĞI
İstanbullular istedikleri fidanı çok uygun fiyatlarla alabilecekleri gibi, uzmanların bilgisinden de yararlanabilirler... Ayrıntılar >

BELGRAD ORMANLARI  - NEŞET SUYU
Neşetsuyu Mesire Yeri, zengin flora ve faunasıyla doğa bilimcilere de hizmet vermektedir... Ayrıntılar >

BELGRAD ORMANLARI - BENTLER
Ormanın derinliklerine kadar uzanan yürüyüş parkurları ve bisiklet yolu sizi her mevsim ayrı bir güzelliğe taşır... Ayrıntılar >

BELGRAD ORMANLARI - FALİH RIFKI ATAY
Ormanın derinliklerine yapılacak yürüyüşlerde bir çok çiçek ve bitki türü sizleri karşılayacaktır... Ayrıntılar >

BİNBAŞI MESİRE YERİ
Kemerburgaz ya da Belgrad Ormanları v içinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz zengin bir ağaç ve bitki örtüsüne sahip piknik yeridir... Ayrıntılar >

BÜYÜKADA MESİRE YERİ
Yeşilin ve mavinin kucaklaştığı bir güzel beldede hem tatil yapıp hem de çalışabilmek fikri kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Ayrıntılar >

ÇATALCA - M. ÇAKMAK MESİRE YERİ
Mareşal Fevzi Çakmak'ın adını taşıyan bu mesire yeri, Çatalca'nın önemli dinlenme ve piknik yerlerinden biridir... Ayrıntılar >

ÇİLİNGOZ MESİRE YERİ
Karadeniz'in kıyısında uzun ve hayli geniş beyaz bir kumsal... Dalgaların yüzyıllardır döve döve ilginç şekillere bezediği kayalıkların arasından denize karışan bir dere... Ayrıntılar >

DEĞİRMENBURNU MESİRE YERİ
Adalar deyince akla bir çok güzellik gelir. Bunların arasında Heybeliada'daki Değirmenburnu mevkii ayrı bir cazibeye sahiptir... Ayrıntılar >

DİLBURNU MESİRE YERİ
Sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin de en nadide köşelerinden biri... Ayrıntılar >

ELMASBURNU MESİRE YERİ
Karadeniz'in maviliğini bölen siyah kayaların korumasıyla oluşan enfes bir koy... Ayrıntılar >

FATİH ORMANI MESİRE YERİ
Bisiklet tutkunlarının sıkça uğradığı Fatih Ormanı, giriş kısmının sol tarafındaki geniş çocuk bahçesiyle de aileler tarafından tercih edilmektedir.... Ayrıntılar >

FATİH ÇOCUK ORMANI, PARKORMAN
 'Dört mevsim eğlencenin merkez üssü' olarak sloganlaşan hizmet anlayışı tabiatla da hayli barışık... Ayrıntılar >

FATİH ÇEŞMESİ MESİRE YERİ
Burada kuş cıvıltıları arasında unutulmaz bir gün geçirmek ya da koşu yaparken bir sincap ile karşılaşmak, unutulmaz hatıralar arasında yerini alır... Ayrıntılar >

GAZİ MAHALLESİ MESİRE YERİ
Oturma mekanları bulunmamasına rağmen yürüyüş ve piknik için uygun şartlara sahiptir... Ayrıntılar >

GÖKTÜRK GÖLETİ MESİRE YERİ
Fotoğraf makinenizi kurup, martıların maviyle yeşil arasında süren yaşamlarını görüntüleyebilirsiniz... Ayrıntılar >

GÖKTÜRK FİDANLIĞI
Bereketli topraklar üzerindeki 328 dönümlük saha, haftanın her günü İstanbullularla dolup taşmaktadır... Ayrıntılar >

GÖZTEPE MESİRE YERİ
İstanbul'u ve Boğaz'ı farklı bir panoramadan seyretmek istediğinizde Anadolu yakasında  mutlaka bulunmanız gereken noktalardan biridir... Ayrıntılar >

HACET DERESİ MESİRE YERİ
Küçük hacmine rağmen devasa çam ağaçlarıyla Tuzla çevresinin önemli piknik alanlarından biridir... Ayrıntılar >

IRMAK MESİRE YERİ
Özellikle hafta sonu başta aileler ve kalabalık gruplar olmak üzere geniş bir ziyaretçi yelpazesine hitap eder... Ayrıntılar >

İMRAHOR MESİRE YERİ
Mavi ve yeşilin içice girdiği mesire yeri tabiat severlerin hayli ilgisini çekmektedir... Ayrıntılar >

İNCEĞİZ MESİRE YERİ
Cenevizliler'in 9. yüzyılda yüksek kayalara oyduğu 3 büyük mağara. Ve toprağın bereketiyle göğe uzanan ağaçlar... Ayrıntılar >

KAYMAKDOLDURAN MESİRE YERİ
Boğaz'ın girişine uzanan Beykoz'da; 'Havası suyu bir başka' denir ya, işte öyle bir yer... Ayrıntılar >

KİRAZLIBENT MESİRE YERİ
 Yüksek ağaçları, ince patika yolları ve tarihi Kirazlıbenti ile mutlaka görülmesi gereken mesire yerlerinden... Ayrıntılar >

KÖMÜRCÜ BENDİ MESİRE YERİ
 Arazi biraz engebeli olmakla birlikte göğe uzanan ağaçlarıyla farklı bir güzelliğe sahiptir... Ayrıntılar >

KURT KEMERİ MESİRE YERİ
Patika yolu, koşu ve yürüyüş parkurları da mevcuttur... Ayrıntılar >

MARMARACIK MESİRE YERİ
Hırçın Karadeniz'in dinlenip nefes aldığı, küçük bir koyla çam ağaçlarına doğru uzandığı yerdir, ister koşup oynayın, ister balık tutup yüzün, ister tabiatın sessizliğini dinleyin... Ayrıntılar >

MEHMET AKİF ERSOY MESİRE YERİ
ehmet Akif Ersoy mesire yeri, neredeyse anıtsal değere ulaşan ağaçlarıyla da önem taşımaktadır... Ayrıntılar >

MİHRABAD MESİRE YERİ
Özellikle bahar aylarında katır tırnakları ve defne kokuları arasında dolaşmak ayrı bir keyiftir... Ayrıntılar >

POLONEZKÖY TABİAT PARKI
Polonyalılar'ın ağırlıkta olduğu köyde, farklı bir kültür ve hayat tarzının da yansımalarını görebilirsiniz, ve camping alanları özellikle hafta sonları için idealdir... Ayrıntılar >

SAZAKÇEŞME MESİRE YERİ
Dinlenme, yürüyüş ve piknik aktiviteieri için Anadolu yakasının önemli mesire yerlerinden biridir... Ayrıntılar >

ŞAMLAR-ARNAVUTKÖY MESİRE YERİ
Fıstık çamları altındaki geniş düzlükler, yürüyüş yolları, tilki, şahin ve diğer yabani hayvanlarıyla İstanbullular için ideal bir tabiat köşesidir... Ayrıntılar >

TAŞDELEN MESİRE YERİ
Çam, Meşe, Kayın ve Göknar ağaçlarıyla kaplı nezih bir mesire yeridir... Ayrıntılar >

TAYAKADIN MESİRE YERİ
Yeşili,bakımlı üniteleri ve hizmet kalitesiyle Avrupa yakasının önemli buluşma noktasıdır... Ayrıntılar >
Kaynak: İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürlüğü

Yürüyüşün Faydaları

İŞTE, YÜRÜYÜŞÜN 24 FAYDASI:
1-Yürüyüş, kan akımını ve kan damarlarının miktarını artırarak, dolaşımı iyileştirir, kalp-damar ve beynin damarsal hastalıkları riskini azaltır.
2-Kalp kası dâhil, vücut kaslarını kuvvetlendirerek, daha etkin çalışmalarını sağlar.
3-Her bir kasılmada kalbin pompaladığı kan miktarını artırarak, istirahattaki kalp atım sayısını (nabzı) azaltır.
4-Egzersiz ve stres durumunda arteriel kan basıncında (tansiyonda) oluşan yükselmeyi azaltır. 5-Kan basıncını düzenler.
6-Kalp kasının yan damarlardan da beslenmesini destekler. Böylece kalbin ana damarlarında oluşacak tıkanıklıkların vereceği zararı azaltır.
7-Şişmanlık riskini azaltır.
8-Sindirimi kolaylaştırır.
9-Beyine oksijen sağlanmasını artırarak, zihinsel keskinlik ve yaratıcı düşünce potansiyelini yükseltir.
10-Lenfatik dolaşıma yardımcı olur.
11-Egzersiz sırasında ve sonrasında metabolizmayı uyarır.
12-Solunumsal kapasiteyi ve aerobik gücü artırır.
13-Büyümeyi ve incinme sonrası toparlanmayı *olumlu* etkiler.
14-Kan yağlarının (trigliserid) düzeyini düşürür.
15-HDL/LDL (iyi huylu-kötü huylu kolestrol) dengesini düzenler.
16-Koordinasyona olumlu etki yapar.
17-Eklem ve kasların esnekliğini artırarak, bel ve boyun ağrılarını hafifletir.
18-Kemiklerin sertleşmesini ve kuvvetlenmesini sağlar.
19-Dayanıklılığı artırır.
20-Yorgunluk duyumunu engeller.
21-Uykusuzluğu azaltır, rahatlamaya yardımcı olur.
22-Vücudun doğal keyif verici hormonu olan endorfinin salınımını artırır.
23-Yaşlanma sürecini geciktirerek, *genç* bir görünüm sağlar.
24-Moral, özgüven ve iyimserliği artırır.

Güneş Çarpması Belirtileri ve Tedavisi


Güneş çarpması:
Güneş çarpması doğrudan gün ışığıaltında uzun süreli kalanlarda görülen bir sağlık sorunudur. Gün ışığını alan vücudun ısı  dengesi bozulur ve çeşitli yan etkilerle kendini gösteren güneş çarpması meydana gelir.
Güneş çarpmasının belirtileri.
Yaz aylarında fazlaca güneş altında kalan kişilerde
Şiddetli baş ağrısı,
Bulantı,
Kusma,
Yüksek ateş
Gibi bulgular güneş çarpmasından şüphelenmemiz için yeterlidir.
Güneş çarpması durumunda ilk yardım.
Her şeyden önce hasta serin bir yere taşınmalıdır.
Vücudunu sıkan giysiler mutlaka gevşetilmelidir.
Başa, kasıklara ve koltuk altına suğuk kompres uygulanmalıdır. (eğer ateş aşırı yüksekse ve düşürülemiyorsa bütün vücuda ıslak uygulanması çok yerinde olacaktır.)
Hastanın havadar bir yerde olması da önemlidir.
Hastanın bilinci yerindeyse içecek bir şeyler verilmeli ve kaybedilen su ve tuzlar yerine konmalı.
Hasta kusuyorsa baş yana çevirilmeli.
Güneş çarpması durumunda bunları yapmayın.
Hastanın bilinci yerinde değilse içecek vermeyin.
Alkol koklatmayın.
Alkollü ve gazlı içecekler vermeyin.
Katı yiyecek çok tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Kesinlikle hastaya yiece vermeyin.
Çocukların güneş çarpmasından korunması için neler yapılmalıdır?
Sabah 10:00 ile öğleden sonra 15:00 arasında çocuklarınızı doğrudan güneş ışığında bırakmayınız.
Çocuğunuza gölge kuralını öğretin “gölgen senden küçükse güneş altında kalma” telkinini sık sık işleyin.
Koruyucu giysilere önem verin.
Koruyucu krem olarak kaliteli malzemeler kullanın.
Su ve beyaz kum gün ışığını yansıtan faktörlerdir. Kumsallarda iken korunmaya ayrıca önem verin.

Ayak Kokusu Nedenleri :



Ayak kokusunun ana nedeni brevibakterileri (Brevibacteria,Maya bakterileri) olarak düşünülmektedir. Bu bakteriler ayak üzerindeki, özellikle parmak aralarında  ve taban üzerinde oluşmuş, ölmüş deriyi sindirirerek sülfür kokusuna sahip amino asit, metiyonin, metanetiyole (amino acid, methionine ve methanethiol ) dönüştürürler. Brevibakterileri aynı zamanda Limburger, Bel Paese, Port du Salut ve Muenster gibi peynir çeşitlerinin karekteristik keskin kokulu (keskin ekşi kokusu) gibi nahoş kokuları vermektedir. Buna ek olarak propiyonik asit (propanoic acid) aynı zamanda ayak ter örneklerinde bulunmuştur.

Bu asit  propiyonik bakterileri tarafından amino asitlerin parçalanma ürünüdür. Propiyonik asid, kimyasal yapı olarak ve koku karekteristik özelliği gibi fiziksel özellikleri yönüyle asedik aside benzerdir. Buda ayak kokularını çoğu kişiler tarafından sirke kokusuna benzetmelerini açıklamaktadır.

İzovalerik asit (isovaleric acid)3-methyl butanoic asid Staphylococcus epidermidis bakterisinin faaliyetleri sonucu olarak ayak kokusunun diğer kaynağıdır. Bu bakteri bazı peynir tiplerinde mevcuttur.

En eski ayak deodorantlar arasında allspice (yeni bahar bitkisi) gibi aromatik bitkiler vardı. 19 yy da Rus askerleri botlarına koruma için yerleştirirlerdi. Pudra ve aktifleşmiş odun kömürünün çoğu tipleri Odor Eaters gibi ayak kokusuyla mücadele etmek amacıyla geliştirilmiştir. Ayak kokusuyla mücadelelerde antimikrobiyal çorap, antimikrobiyal sprey ve diğer antimikrobiyal ürünler kullanılmaktadır.

İnsanlar büyüdükçe onların istenmeyen ayak kokusu ciddi rahatsızlıklar vermektedir. Bu nedenle batı ülkelerinde ayakkabılar günün büyük kısmında giyilir, çoğu insanlar ayakkabıları çıkarmaktan kaçmışlardır. Bu bir çelişkidir. Çünkü ayak terlemesini azaltmanın en etkili yolu ayakkabıları çıkarmaktır.

Farklı kültürlerde ayak kokusuna tepki farklıdır. Örneğin eve girişlerde ayakkabıların çıkarıldığı yerlerdeki ülkelerde ayak kokusu daha azdır.
 

Ayak Kokusu Tedavisi:

 
Ayak kokusunu çözmek için piyasada çeşitli kremler, spreyler, çoraplar bulunmaktadır. Tercihinize göre kullanabilir ve ayak kokusu sorununu çözebilirsiniz. 

Kolay Ütü Nasıl Yapılır ?

Ütü yapmanın incelikleri

Bir gömlek ya da elbisenin önce yakalarını, manşetlerini, fırfırlarını, kollarını ütüleyin, sonra bedenini, böylece diğer zaman kaybettirici işlerle uğraşırken tekrar kırışmazlar.

Ütü yapmadan önce, her bir parçayı çekip düzeltin.
Ütü masasının yakınında hem ütülenmiş hem ütülenmemiş eşyalar için yer ayarlayın, böylece gidip gelerek vakit kaybetmezsiniz.

Ütüleme: Başlangıç
Ütü masasını uygun yükseklikte kurun. İster oturun, ister ayakta durun, avuçlarınızı masaya dirseklerinizi ya da sırtınızı bükmeden koyabilmelisiniz. Sıcaklığı doğru ayarlayın. İmalatçıların önerileri için etiketlere bakın. Karışık dokular için, sıcaklığı doku içinde kullanılan en çok malzemeye göre ayarlayın.
Uygun hareket ve çalışma biçimini kullanın. Ortadan başlayıp dışa doğru çalışın. Sertçe bastırmaya gerek yoktur, özellikle buhar kullanırken çünkü işi yapan buharın gücüdür, ağırlık değil.
Ütü yaparken bir düzen oluşturun: önce yakayı ütüleyin, sonra manşetleri ve kolları, sonra arka düğme sırasını (önce arkasını), arkayı, önü ve omuzları.
Bazı dokumalara dikkat edin. Bütün ipeklileri tersinden ütüleyin. İşlenmiş ipekler hafif nemliyken ütülenmeli, ama spreylenmemeli, çünkü lekeler oluşabilir; ham ipekler kuruyken ütülenmeli. Kadife, akrilik, fitilli kadife, işlemeli parçalar ve sentetik deriler de tersinden ütülenmeli. Ütü masasının üstüne temiz bir örtü ya da çarşaf koyarak parlamalarını önleyin.
Gömlek ütülemek
Her zaman yukarı aşağı ütülemeyi unutmayın, çünkü dairesel hareketler malzemeye hasar verebilir.
1. Yaka: Yakanın alt bölümünden başlayarak, uçlarına doğru çalışıp sonra ortaya geri dönün.
2. Omuz boyun bölgesi: Boyun bölgesini, ütünün dar ucu üzerine geçirerek düzleştirin ve omuzdan arka bölümün ortasına doğru ütüleyin. Diğer tarafta bu işlemi tekrar edin.
3. Manşetler: Önce iç bölümü, sonra dış bölümü ütüleyin.
4. Kollar: Her kolu, manşet açıklığından başlayarak ütüleyin, sonra arka bölümünü.
5. Beden: Gömlek bedenini, önün bir bölümünü, sonra diğerine devam ederek ütüleyin.
6. Yaka: Bütün gömlek ütülendikten sonra, yakanın üst bölümüne bir kez daha bastırın

Pantolon ütülemek
Pantolon ütülemek, aşağıdaki adımlar izlenirse daha kolay olabilir:
1. Cepler: Cepleri ütü masasına yerleştirin ve ütüleyin.
2. Bel bölümü: Bel bölümünü alın ve ütü masasına geçirin. Sonra pantolonların üst bölümü ütüleyerek, giysiyi kendinizden uzaklaştırarak döndürün.
3. Bacaklar (iç): Pantalonları düz masaya yerleştirin, bacaklar üstüste. Şimdi iç dikişleri her bir bacağa karşılık gelecek biçimde ayarlayın ve alt bacağın iç bölümü, üst bacağı yukarı katlayarak ütüleyin. Diğer taraf için, pantolunu çevirin ve aynı işlemi tekrarlayın. Bacaklar (dış): İç dikişleri birbirine uygun biçimde tutup, her bir bacağın dışını ütüleyin. Kat oluşturmak için buhar püskürtme özelliğini kullanın. İpucu: Pamuk ya da koyu renk dokumalara sık sık bastırmak parlamalarına neden olur. İstenmeyen parlaklıkları engellemek için, bir ütü bezi ya da eski bir mendil kullanın.

Fermuarlı giysi ütülemek
Aşağıdaki işlemler, fermuarlı giysileri ütülemeyi kolaylaştırır.
1. Önce giysinin fermuarını kapatın.
2. Ütünüzün ucuyla iç kanatlara bastırın.
3. Fermuarı açın ve çevreleyen kumaşı hafifçe ütüleyin.
4. Fermuarı kapatın ve kumaşın dışını ütüleyin.

Not: Plastik, naylon ya da polyester fermuarlarının dişlerini ütülemekten kaçının. Bu fermuarlar kolayca erirler.
ÜTÜLEME İLE İLGİLİ İPUÇLARI
Isı ve Buhar : Kumaşın buruşukluklarını, kırışıklıklarını buhar ve ısı uygulaması ile muntazam bir şekle dönüştürebilirsiniz.
Kırışıkları Azaltmak : Giysileri ütüledikten hemen sonra asın. Kolalı ütüleme yaparken önce kumaşın iç kısmına su püskürtün sonra kumaşın ütüden evvel her kısmının suyu emebilmesi için kumaşı elinizde toparlayın. Ütünün ısısını kontrol edin. Eğer kumaşa ütüyü temas ettirdiginizde cızırtı sesi cıkarıyorsa, ısıyı düşürmeniz gerekir.
Etkili ütüleme teknikleri : Dairesel hareketler kumaşın esnemesine sebep olacağı için bu tür hareketlerden sakının.İnatçı kırışıklıklar için uzunlamasına buharla ütüleyin.
Isı Ayarlaması : Dolabınızda pek çok tür kumaştan giysi bulunur.bunların herbirini farklı bir ısıyla ütülemek gerekir.
Sentetikliler ve ipek kumaşlar için, Düşük ve orta ısılar
Pamuklu ve ketenler için, Yüksek ısılar kullanın.
Yünlüler, Orta veya yüksek ısıda ütülenir.(parlamayı önlemek için ütü bezi kullaın.)
Giysi teknikleri: Eğer giysinizin astarı varsa,etiketini kontrol edin ve ayrı ayrı ütüleyin.

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Kızartma Sonrası Atık Yağ Ne Yapılmalı ?

Kızartma ve yemek sonrası kalan yağlarınızı çöpe dökmeyin.

Bir litre kullanılmış yağ, 1 milyon litre içme suyunu yani 15 kişinin bir yıllık suyunu içilmez hale getiriyor. Kullanılmış bitkisel yağlar atık su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturuyor. Su giderlerinde ve kanalizasyon hatlarında deniz, göl ya da akarsulara ulaşan bitkisel atık yağlar, buralarda yaşayan canlı türlerine zarar veriyor. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’ne göre belediyeler, bitkisel atık yağları evlerden de toplayacak. Atık yağ bidonları belli noktalara yerleştirilecek, apartmanlara dağıtılacak. Yağ biriktirmek için bu bidonları belediyelere başvurarak temin etmek mümkün. Biriktirilen yağlar ise biyodizele dönüştürülecek. Biodizel, soya yağı, kanola yağı gibi bitkisel yağlar ile kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağlardan elde edilen ve dizel motorlarda kullanılan bir yakıt. Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği’nin hazırladığı atikbitkiselyag.com adresinden Türkiye’deki atık yağ hareketlerini takip etmek mümkün. Sitede kimin kime kaç litre bitkisel yağ verdiği, lisanslı araçla hangi ADR ehliyetli şoförün taşıdığı, nerede depolandığı, hangi tesiste biyodizele çevrildiğinin izleneceğini, ayrıca, hangi kent ve ilçede günde ne kadar atık yağ depolandığı çalışmalarının da görülebiliyor.

Bidon, şişe gibi araçlarla atık yağınızı en az 5 litre biriktirdikten sonra, 444 28 45 numaralı Alo Atık Hattı’nı arayıp kapınıza kadar gelen görevliye yağınızı teslim edebilirsiniz.

Ayakkabıları saklama yolları...


      Bazen evde ayakkabıları nereye koyacağınız konusunda sıkıntı yaşıyorsunuzdur. Antrede ya da yatak odasında ayakkabılarınızı saklamak için farklı çözümler yaratabilirsiniz.
    
     Ayakkabılar, özellikle kadınlar için vazgeçilmez bir tutku. Ama sayıları arttıkça onları nerede saklayacağınız fikri sıkıntı yaratabiliyor.
    
     Ayakkabılarınızı onlar için özel üretilen mobilyalarda antrenizde saklayabileceğiniz gibi, yatak odanızda dolap sisteminizin içinde onlara ayrılmış bölümlerde de koruyabilirsiniz.
     
     Ayakkabılarınızı depolamak için sadece ayakkabılık kullanmanız gerekmiyor. Küçük kutular ya da raflar da ayakkabılarınız için bir çözüm olabilir.
    
     Evin girişindeki yüksek bir oturma elemanı, ayakkabı giymeyi kolaylaştırdığı gibi altına yerleştireceğiniz tekerlekli kutular ve sepetlerle basit bir ayakkabılık işlevini de üstlenecektir.
    
     Ayrıca girişte kullanacağınız bir bank da gündelik ayakkabılarınızı altında muhafaza etmeniz için iyi bir çözüm olabilir. Üzerine oturarak ayakkabılarınızı giymenize de kolaylık sağlayacaktır.
    
     Yaza girerken kışlık ayakkabıları saklamak da ayrı bir sorun. Kışlık deri ayakkabılarınızı saklarken ilk önce nemli bir bezle temizleyip, sonra oda sıcaklığında kurutun.
    
     Kuruduktan sonra boya ve cila uygulayıp içine beyaz parşomen kağıdı koyarak bez poşetlerde ya da kutularda rahatlıkla saklayabilirsiniz.

Ter Kokusunu Önlemenin Yolları


Ayak kokusu, ayak kokusunu önlemek, duş almak, egzersiz, egzersiz yapmak, genital bölge kılları, genital bölge temizliği, hassas cilt, koltuk altı kılları, koltuk altı temizliği, kötü kokmak, kötü koku, ter kokusu, ter kokusunu önlemek, ter kokusunu önlemenin yolları, terlemek..
Ter kokusunu önlemenin en iyi yolu önlem almaktır. Aynı şekilde ayak kokusu da bazı önlemlerle azaltılabilir. Aşağıdaki önlemler terlemeyi önlemeye, ter ve ayak kokusunu gidermeye yardımcı olacaktır…
İşte sizi ter kokusundan kurtaracak 14 farklı çözüm yolu…
1. Her gün duş alın. Düzenli banyo cildinizdeki bakterilerin sayısını kontrol altında tutacaktır.
2. Banyo aldıktan sonra ayaklarınızı iyice kurulayın. Mikroorganizmalar ayak parmaklarının arası gibi nemli yerleri severler. Ayak pudraları veya ayak bakımı için kullanılan kremler nemin emilmesine yardımcı olur.
3. Koltuk altı ve genital bölge kıllarının düzenli olarak tıraş edilmesi terlemeyi ve kokuyu azaltacaktır.
4. Doğal deriden yapılanlar gibi ayağınızın hava almasını sağlayan ayakkabılar seçin. Yaz aylarında sandalet tipi ayakkabılar giyebilirsiniz.
5. Ayakkabılarınızı dönüşümlü olarak kullanın. Ayakkabılar bir gece içinde yeterince kurumayabilir. Onun için aynı ayakkabıyı iki gün arayla giyecek şekilde dönüşümlü olarak kullanın. Giymediğiniz zamanlarda ayakkabıları havadar ve kuru bir yerde tutun.
6. Çoraplarınızı her gün değiştirin. Merserize çorap giyin çünkü bunlar nemi emerek ayağınızı kuru tutar.
7. Ayaklarınızı havalandırın. Zemin elverişli ise çıplak ayakla dolaşın veya ara sıra ayakkabılarınızı çıkarın.
8. Doğal kumaşlardan üretilen giysileri tercih edin. Keten, yün, ipek cildinizin hava almasına izin veren malzemelerdir.
9. Egzersiz yaparken derinizdeki nemi hemen uzaklaştıran yüksek teknoloji ürünü giysileri tercih edin.
10. Her gün iç çamaşırı değiştirin.
11. Gevşeme tekniklerini öğrenin. Yoga, meditasyon veya biofeedback terlemeyi tetikleyen stresi denetlemenize yardımcı olacaktır.
12. Diyetinizde değişiklik yapın. Yiyecekler de ter kokusuna yol açabilir Soğan, sarımsak, pastırma, balık, bazı yeşil bitkiler gibi gıdalar koku yapabilir. Bunlar faydalı da olsa, uygun zamanlarda tüketin.
13. Deodoran ve ayak kokusu önleyen pudra veya spreyler kullanın. Cildiniz hassas ise bunların özel hassas cilt için üretilmişlerini deneyin.
14. İnsan çoğunlukla kendi ter kokusunu fark etmez, bu nedenle kendisini sık sık kontrol etmelidir.

boya, badana ile ilgili ipuçları

renklerin dili...
- sıcak ve uyarıcı özelliğiyle sarı, insanları daha dinamik neşeli olmaya teşvik eder.
- yeşil dengeleyici ve serinletici özellikleriyle insanları adeta dinlendirir.
- kırmızı hareketli, kıpır kıpır insanlar için en uygun renktir.
- portakal rengi, ateşi ve sıcaklığı çağrıştırır.
- pembe'nin ifade ettikleri ise dişilik, sevecenlik ve yeni açmış çiçeklerin kokusudur.
- beyaz sakinlik ve saflığı ifade eder.
- siyah ağırbaşlılık ve ciddiyet ile özdeşleşmiştir.

- fırça
- bir boya fırçası boya ve verniğe hakim olmalıdır. fırçanın kılları boyayı darbeleyip sürükleyebilecek kadar sert, ama aynı
zamanda da yumuşak bir sürtünme temin edecek kadar elastiki olmalıdır.

- yeni bir fırçanın tozunun giderilmesi, varsa kopuk veya zayıf tutunmuş kılların temizlenmesi için, fırçayı yıkamak, bükmek ve silmek
yanlış olur.

- yeni fırçanın önce astar uygulamasında kullanılması uçlarının bu şekilde alıştırılması öneri edilir.

- fırça, boyaya kıllarının yarısına gelecek seviyede daldırılmalıdır. sürülmeden önce kutunun kenarına sıyrılarak fazlası alınmalıdır.

- boyama anında mola verilecek ise, fırça boyanın içerisine daldırılmış olarak bırakılmamalı, kutunun üzerine yatırılmalıdır.

- boya işi bittikten sonra fırça kesinlikle temizlenmelidir. yağlı boya kullanıldıysa sentetik tiner veya terbentin ile; plastik boya
kullanıldıysa su ile temizlenmelidir.

- plastik boya yapıp daha sonra su ile temizlediğimiz fırçayı asarak kurutmak ve tekrardan kullanılacağı vakit su içerisinde tutmak
çok faydalıdır.

- boyayı karıştırmak için veya boyanacak yerin tozunu gidermek için boya fırçanızı kullanmayın.

- rulo
- tavan ve benzeri geniş satıhlarda rulo kullanılabilir. rulo kullanımı işin süratini arttırabilir ancak rulo boyaya daldırıldıktan sonra
boya fazlasının ideal rulo tablalarında alınmaması durumunda, uygulaması olabildiğince zor bir alet durumuna gelebilir. bilhassa damlama ve
sıçrama problem yaratabilir.

- spatula
- eski boyaların kazınmasında ve yüzeye macun çekilmesinde kullanılır.

- zımpara kağıdı
- boya yaparken nelere dikkat edilmesi gerekenler...

- boyayı kullanırken, kutu üstündeki talimatlara kesinlikle uyunuz.

- boyama işine, yukarıdan itibaren, aşağıya doğru devam ediniz.

- yağmurlu havalarda dışarıda boya yapmayınız.

- kirli ve yağlı satıhları boyamadan önce kesinlikle temizleyiniz.

- sıcak bölgelere boya sürmeyiniz.

- parlak satıhları zımparaladıktan sonra boyayınız.

- kalın tek kat boya tatbik etmek yerine, ince iki kat uygulamayı yeğeleyiniz.

- boyama nasıl yapılır ?
- boyama işleminde şu kademeler izlenir.
1. yüzey hazırlığı ve temizliği
2. birinci kat astar
3. macun ve ikinci kat astar
4. son kat boya

eski boyalı duvarların tekrardan boyanması...
- kabarmış eski boyalar tamamen kazınmalıdır.

- duvar yağlı, tozlu, isli ve küflü ise ,sabunlu su ile temizlenmeli, daha sonra duru su ile silinmelidir.

- duvardaki oyuk ve çatlaklar alçı veya özel maddelerle (boya şirketlerinin ürettikleri) doldurulmalıdır.

- bu işlemlerden sonra plastik boya uygulamasına geçilebilir.

Mutfak ve Ev Temizliğinde Püf Noktaları

İstenmeyen Kokular

Naftalin kokusundan hoşlanmıyorsanız, dolapların içine limon kabuğu ve karanfil taneleri koyun. Böylece hem güve gelmeyecek hem de giysileriniz güzel kokacak.

Lahana ve karnabahar pişirirken çıkan kokuyu önlemek istiyorsanız tencerenin kapağına bir dilim ekmek koyun.

Soğan, sarımsak kesmeden önce parmaklarınıza limon suyu sürerseniz , istemediğiniz kokulardan kurtulmuş olursunuz.

Kızartma kokularının bütün eve yayılmaması için yağın içerisine
bir iki dal maydanoz atın.

PRATİK BİLGİLER : Hoş Kokular İçin

Lambalarınızın üzerine kullanmadığınız kokularınızdan veya biraz vanilya sürerseniz,
lambalarınızı yaktığınızda mis gibi koku yayılacaktır.( Fazla sürmeyin.)

Evinizin mis gibi kokmasını istiyorsanız, bir kaç tane karanfili az su ile kaynatın.

Kötü kokan spor ayakkabılarınızın içerisine biraz bikarbonat koyun ve bir gece bekletin.
Sabahleyin silkeleyin. Kötü kokulardan eser kalmayacaktır.

Parfümü bitmiş küçük parfüm şişelerini atmaya kıyamıyorsanız onları çamaşır dolabınıza koyun.
Böylece çamaşırlarınızın hoş kokmasını sağlarsınız.
 
PRATİK BİLGİLER : Mutfak

Cevizlerin kabuklarını kolayca açabilmek için onları bir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin.
Böylece içleri de dağılmayacaktır.

Unlarınızın böceklenmemesi için, un kavanozunun içerisine bir adet defne yaprağı koyun.

Yumurtaların haşlanırken çatlamaması için, kaynatma suyuna bir çorba kaşığı sirke koyun.

Fırında patates yapmadan önce , 10-15 dakika haşlayın ve çatal ile delin. Daha kolay pişecektir.

Büyük miktarda patatesiniz var ise torbanın içerisine bir adet elma koyun.
8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüşmesini önler.

Patateslerinizi kuru ve serin bir yerde saklayın.

Kullanılmış limon kabuklarını rendeleyip şeker ile karıştırın. Kavanozun içerisinde buzdolabında uzun bir süre saklayabilirsiniz. Böylece pasta yaparken elinizin altında hazır bulunur.

Kabarık bir omlet yapmak istiyorsanız, bir çorba kaşığı suyun içerisine bir çay kaşığı mısır unu karıştırın. Hazırladığınız karışımı yumurtaya ilave edin. Böylece kabarık bir omlet yapmış olacaksınız.

Sarımsak doğrarken bıçağa yapışmasını istemiyorsanız, kesme tahtasına biraz tuz serpiştirin.

Yeni bir yemek tarifi denerken, yemek kitabınızı şeffaf bir torbanın içerisine geçirirseniz, onu kirletmemiş olursunuz.

Eğer tencere kapağınızın tutucağı kırıldıysa onun yerine şarap mantarı geçirebilirsiniz. Böylece hem tutacak görevi yapacak, hem de izalasyon.

Hazırladığınız soslarda harika tatlar oluşturmak için soya ve susam yağı kulanabilirsiniz. Ancak bu yağların yüksek ısıda pişirilmesi doğru değildir.

Pasta yaparken katı yağ kullanacaksnız onu rendenin kalın tarafı ile rendelemeyi deneyin. Küçük parçalar haline gelen margarin daha kolay işlenir.

Sarımsaklarınızı her zaman elinizin altında hazır bulundurmak istiyorsanız kabuklarını
soyduktan sonra bir kavanoza doldurup üzerine zeytinyağı koyarak muhafaza edebilirsiniz.
Ayrıca bu yağ yemeklerinize, salatalarınıza ayrı bir lezzet katacaktır.

Peyniri kolay rendelemek için, 15 dakika buzlukta bekletin

Bisküvileriniz yumuşamışsa onları birkaç dakika fırınlayın.

PRATİK BİLGİLER : Temizlik

Bakır eşyalarınızın parlamasını istiyorsanız, onları sirke ya da limon ve tuz ile ovun

Ahşap eşyalarınızı temizlemek için sirke ve zeytinyağı (bir kaç damla) karışımı hazırlayın. Eşyalarınız hem temizlenecek hem de parlayacaktır.

Çekmeceleri içini boşaltmadan temizlemek istiyorsanız, elektrik süpürgesinin ucuna ince bir çorap geçirin.

Elbisenize sakız yapışırsa, naylon torbanın içerisinde buzluğa koyun. Bir saat bekletin ve çıkartın. Kolayca çıkacaktır.

Halıya sakız yapışırsa üzerinde buz torbası gezdirin.

Oturma Odası Dekor Örnekleri

Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri
Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri
Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri
Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri
Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri
Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri
Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri
Oturma Odası Dekorasyon Örnekleri

Çocuk ve Bebek Odası için İpuçları


Çocuk ve bebek odası için ipuçları       Bebeğiniz için her şeyin mükemmel olmasını istiyorsanız, odasını döşerken ayrı bir özen gösterin. Örneğin yatağını ahşap gibi doğal ürünlerden seçin, odada loş aydınlatmalar kullanın, mobilyaların yuvarlak hatlı olmasına dikkat edin!

      Renksiz ortam sıkıntıya sokabilir Her anne-baba çocuğu için her şeyin en güzelini ister. Özellikle de odasını hazırlarken, sağlığını tehdit etmeyecek, doğal bir ortamda büyümesini sağlayacak seçimler yapar.

      Bebek için doğru bir oda planlaması nasıl yapılmalı?       Mobilya siparişi verilmeden önce anne odada zaman geçirmeli, günün farklı saatlerinde, odada ışık farklılıklarını gözlemlemelidir. Çünkü yerleşimde ışık faktörü, eşyaların konumu kadar önemlidir.

      Ayrıca karyola, annenin kapıdan baktığında bebeğini kolayca görebileceği şekilde, cereyan yapan ve izolasyonsuz evlerde pencereye bitişik duvarlardan uzağa konulmalıdır.

      Çok katlı evlerde bebek odası ayrımı nasıl yapılmalı?       Çok katlı evlerde bebek odalarının ebeveyn katında olması, ebeveynin bebeğe müdahalesinde hız ve kolaylık sağlaması bakımından önemlidir.

      Ayrıca anne- babanın bebekle geçireceği zamanın yoğunluğu göz önünde tutulursa, odaların aynı katta bulunması onların rahatı açısından da uygundur.

      Birden fazla çocuk paylaşacaksa oda nasıl planlanmalı?       Çocuklar arasındaki yaş farkı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Farklı yaşlar, farklı ilgi alanları ve farklı ihtiyaçlar demektir.

      Yaşları yakın olan çocuklarda, paylaşmayı ve birlikte vakit geçirmeyi öğrenecekleri, yaratıcılıklarını arttıracakları ortak oyun alanları yaratılmalıdır.

YUVARLAK HATLAR       Bebek odasında olması gereken eşyalar nelerdir?       Bebek odasında olması gereken temel eşyalar arasında; bebek karyolası, yatak, alt değiştirme ünitesi, dolap, tavan aydınlatması, gece kullanılmak üzere bir abajur veya gece lambası, tam karanlık sağlayacak bir perde, oyuncak kutuları ve rafları, emzirme koltuğu sayılabilir.

      Bebek yatak ve karyola seçimi nasıl yapılmalıdır?       Bebek yatağında doğal malzemeler tercih edilmeli, yatağın tüm bölümlerinde yuvarlak hatlar kullanılmalıdır. Karyola butonları bebeğin ulaşamayacağı noktalara yerleştirilmeli, karyola yanlarındaki parmaklıklarda optimum ölçülere uyulmalıdır.

      Ve ayrıca annenin rahatı açısından kademeli yataklar tercih edilmelidir. Yataklarda ise antibakteriyel ve ortopedik yataklar, yatağın nefes alma ve bakteri barındırmama özelliğinden dolayı yararlıdır.

RENKSİZ ORTAM SIKINTIYA SOKABİLİR       Aydınlatma elemanlarında nelere dikkat edilmeli?       Bebekler daha fazla uykuya ihtiyaç duyduklarından; direkt yüzüne vurmayan, loş aydınlatmalar kullanılması doğru olur. Bebeği kolay izleyebileceğiniz aydınlatmalar (abajur) pratik ve yararlıdır.

      Odada kullanılacak renklerde nelere dikkat edilmeli?       Çocuk ve bebek odalarında renk düzeni çok önemlidir. Fazla renkli bir ortam huzursuzluğa ve yorgunluğa neden olabilir, dikkati dağıtabilir. Renksiz ortam ise çocuğa sıkıntı verebilir.

      Bunun için mobilyalardan başlayarak, duvar kağıdı, boya ve aksesuvarlar dingin, uyumlu ve birbirine kontrast bir şekilde ayarlanmalı ve uygulanmalıdır. Her biri birbirini tamamlamalı ve uyumlu olmalıdır.

Evde davet vermenin püf noktaları


önceki 1 / 1 sonraki
Misafirlerinizi en güzel şekilde ağırlamanın inceliklerini Özgür Şef’ten öğrenelim.
1- Mönü planlaması yapın. Herkesin seveceği ortak yemekleri tercih edin.
2- Alışverişi bir gün önce yapmaya çalışın. Yapacağınız mezeler bir gün beklemeli. Ayrıca et yemeği yapacaksanız terbiye için de bir gün beklemekte fayda var.
3- Mönüde temel olarak başlangıç, salata, ana yemek, tatlı olmalıdır. Ancak sofrayı zenginleştirmek isterseniz ara sıcak ve çorba ilaveleri yapmanız gerekebilir.
4- Başlangıç yemeğimizi meze olarak düşünürsek ortaya en az beş çeşit yapmak masanın atmosferini ısıtır ve sofrayı zengin gösterir.
5- Ara sıcak ya da çorbayı gerçekten sıcak ve taze servis etmeliyiz. Ama dikkat edin kesinlikle doyurucu olmamalı, misafir çorba yahut ara sıcakla doyarsa ana yemeğinizin aslında olmayan kusurları bile ortaya çıkacaktır.
6- Salatayı ağır olmayan, çok ekşi soslar kullanarak ana yemekten hemen önce servis edin. Salata, ana yemeği hazırlamak için size zaman kazandıracaktır. Ayrıca ekşili tatlar ağızda kalan eski tatları yok edecek, damağı ana yemeğe hazırlayacaktır.
7- Ana yemek seçimi davetin doruğa çıktığı andır, o yüzden sunumu ve lezzeti çok önemlidir. Büyük bir balığı masada ayıklama ya da eti masada tranş etmek (porsiyonlama) çok vurucu bir sunum olacaktır.
8- Ana yemeğin muhakkak iki garnitürü olmalı. Bir tanesinin nişastalı olmasını tavsiye ederim. Diğer garnitürse sebze ağırlıklı olmalı.
9- Ana yemeğe sos ilave ederseniz sunumunuz son noktasını koyacaktır. “Nasıl bir sos?” derseniz et veya balık için yapacağınız özel bir sos, en kötü ihtimalle yemeğin kendi suyu bile olur.
10- Başlangıçtan ana yemeğe bu kadar emek harcadıktan sonra her zaman tatlı araya sıkıştırılır. Tatlıyı iyi bir pastane ya da tatlıcıdan hazır almakta fayda var ama “Ben yapacağım” diye delikanlılık göstermeyin. Yemeği hazırlamaya tatlıdan başlamanızı tavsiye ediyorum.

İdeal bir sofra nasıl olmalı?


önceki 1 / 1 sonraki
Masa düzeninin nasıl olması gerektiğini yemek stilisti ve yazarı Aydan Üstkanat anlattı.
Son dönemde televizyonda izlediğimiz yemek yarışmalarıyla beraber, “Masa düzeni hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?” diye sormaya başladık. İdeal bir sofranın nasıl olması gerektiğini ve sofra adabını yemek stilisti ve yazarı Aydan Üstkanat anlattı.
Üstkanat, “Sofra kurarken yaptığımız en büyük hatalardan biri peçeteyi çatalın altına koymak ve salatayı önceden servis etmek” diyor.
Adabı muaşeret kurallarına göre bir sofra nasıl kurulur?
Eğer masanız ahşapsa örtü koymanıza gerek yok. Tabaklarınızın altına koyacağınız servis altlıkları yeterli olur. Masanız camsa da aynı şekilde örtü koymayabilirsiniz. Eğer örtü kullanmak istiyorsanız, ütülenmiş ve tertemiz bir örtü koymanız yeterli. Masada kişi başına üç tabak olmalı. En alttaki ana yemek, ortadaki başlangıçlar ve mezeler, en üste de çorba kâsesi... Çorbanız yoksa eğer kâseleri koymanıza gerek yok. Küçük salata kâselerini de mutlaka koymalısınız. Her meze ve yemek için o yemeğe ait servis çatalı ve kaşığı hazır bulundurulmalı. Kumaş ve kâğıt peçeteleriniz de masadaki yerini almalı.
‘Çorbadan sadece bir kepçe konmalı’
Mönü hazırlamadan önce kafanızda bir konsept belirlemelisiniz. Bu sayede sofranızı da çok çabuk hazırlayabilirsiniz.
Başlangıç olarak meze sunacaksanız, mezeden herkesin istediği kadar alabilmesi için hepsini sofrada bulundurun. Eğer sofraya çorba da getirecekseniz, başlangıçları kısa tutmalısınız. Çorbayı porselen servislerle sofraya getirmelisiniz. Servisini yaparken de bir kepçe çorba koymalısınız. Ana yemeğe geçmeden mezeleri sofradan mutlaka kaldırmalısınız.
Ana yemek bir çeşit olmalıdır. Yanında garnitür ve salata ile ikram edilir. Ana yemekte servisinin en rahat olduğu yemekler fırından çıkanlardır. Mesela rosto ikram ediyorsanız, onun büyük çatalı ve keskin bıçağı olur. Yanında da sosunu koymak için kaşık getirmek gerekir.
Tatlı servisinde pasta sunuyorsanız, ayaklı bir tatlı tabağında bütün olarak masanın ortasına koyabilirsiniz ve spatula yardımıyla tabaklara servis edebilirsiniz. Şerbetli bir tatlı sunuyorsanız, düz ve derinliği olmayan servis tabağı tercih etmelisiniz. Kâselerde servis edeceğiniz tatlıları, ayaklı bardaklar ile sunabilirsiniz. Mesela bir margarita bardağı bile olabilir. Hazırladığınız tatlının yanında taze bir mevsim çiçeği, küçük bir bisküvi, şık bir çikolata eşlik ederse, çok şık bir görünüm elde edilir.
‘Beyaz şarap bitmeden üstünü tamamlamayın’
Çatal ve kaşıklar nasıl yerleştirilmeli?
Esas olarak uluslararası formlar dikkate alınır. Bıçak sağda, kaşık bıçağın dışında, çatal da solda olur. Fransız düzeninde bıçağın keskin yüzü içeriye doğru bakar; İngiliz düzeninde ise dışarıya doğru bakar. Çatal ve kaşıklar dıştan içe doğru kullanılır. Amerikan tarzında tatlı kaşığı ve çatalı tabağın önüne konulur. Tatlı çatalı içeriye doğru sağda, tatlı kaşığı ise dışarıya doğru solda olur. Uzakdoğu mutfağı sunuyorsanız eğer, çöp stickleri Çinliler sağ tarafa koyar, Japonlar ise tabağın önüne.
Peçeteleri nereye koymalıyız masada?
Kumaş peçeteleri, servisin hemen yanında olmalı; asla çatalınızın altına koymayın. Bahar ya da yaz gecesi hazırladığınız sofrada peçetelerinizin üzerine lavanta dalı koyabilirsiniz. Kumaş peçetelerinizi de dizinizin üzerine koymalısınız. Kâğıt peçetelerinizi ise peçetelik ile sunabilirsiniz.
Bardaklar nasıl bir düzenle sıralanmalı?
Standart olarak küçük beyaz şarap bardağı, kırmızı şarap kadehi, onun bir dışında da su bardağı bulunmalıdır. Türk mutfağından bir gece yapıyorsanız, servis masasına rakı ve şarap bardaklarını ayrı dizip öyle ikram etmelisiniz. Eğer kırmızı şaraba geçiliyorsa, beyaz şarap kadehi alınır ve su bardakları masada sabit kalır. Diyelim alkol almayacaksınız; su bardağına meyve suyu koyabilirsiniz. Şarabı bardağın yarısından biraz az koymalısınız. Beyaz şarabın ısısı bardakta durdukça düşer bu yüzden bitmemiş şaraba, şarap ilave edilmez. Şarap şişelerinizde ağızlıklar kullanmalısınız, damlamaması için. Sular misafir gelmeden konulabilir ama diğer içecekler misafire sorularak bardaklara konulmalı. İçtiğiniz içecek her ne ise yemeğin önüne geçmemelidir. Mesela, tatlı ile şampanya verebilirsiniz. Yemeğin üzerine ise meyveli içecekler içmemelisiniz.
‘Salata asla masanın ortasında durmamalı’
Masayı süslerken nelere dikkat edilmeli?
Süslemeler sade olmalı; abartıdan ve zorlama aksesuarlardan kaçınmalısınız. Masanızı çiçekler ile desteklemelisiniz. Sohbeti engellemeyecek boyda çiçekler olmalı. Küçük vazolarda çiçekler de masanıza çok yakışabilir. Gecenin konsepti ne ise sebzelerle de masanızı süsleyebilirsiniz. Taze enginarları kocaman bir kâseye koyarak sofranın ortasına koyabilirsiniz. Çöp şişleri limonlara batırıp çorba kâsesinin üstüne de koyabilirisiniz. Taze limonlarla dolu bir kâse hazırlayabilirsiniz. Masanıza asla boncuk veya inciler atmamalısınız.
Sunduğunuz yemeği kötü göstermeyecek servis tabakları seçmelisiniz. Görsel ve lezzet anlatımında da şampanyanın içine atacağınız çilek çok lezzet katar. Rakı kadehine dut veya üzüm atabilirsiniz.
Ekmek ve salatayı servis ederken nelere dikkat etmeliyiz?
Ekmek, üzeri kapalı olan bir ekmek sepetinde sunulmalıdır. Ekmek istendiğinde, mutlaka ekmek sepetiyle beraber uzatmalısınız. Ekmek çeşitleri de çorbasına göre değişir. Püre ve sebze çorbalarında grissini, balık çorbasında ise mısır ekmeği sunabilirsiniz. Salata, masanın ortasına konmamalıdır. Her zaman masanın yanında olmalı. Eğer seyyar servis kullanıyorsanız, onun üstüne ekmeklerle beraber alabilirsiniz. Çünkü kalabalık sofralarda salata çok fazla görünebilir. Salata servisini ev sahibi yapmalı. Salatayı da masaya getirmeden önce sosla harmanlayıp getirmelisiniz. Sadece tuzunu atmayın, bırakın misafiriniz kendisi ayarlasın.

Perde seçimi ve 2011 trendleri!


      Yaşam alanlarımızın arka fonunu oluşturan binbir çeşit renk ve seçeneğe sahip perdeler mahremiyetimizi gizleyen evimize düzen veren, gizli ama önemli bir dekoratif detay olarak karşımıza çıkıyor.
   
     Hızlı tempolu hayatın içinde her şeyin modernleşmesi ile perdeler de şekil değiştiriyor. Eskiden bildiğimiz yerlere kadar uzanan tül perdeler ve yanlarında eşlik eden yaldızlı, parlak ya da kadifeden püsküllü dekor perdelerin yerini, bugün artık portatif, daha fazla gün ışığından faydalanmamızı sağlayan pratik ve kullanışlı perdeler alıyor. Rahatlık ve fonksiyonelliğin yanı sıra dekoratif açıdan da mekanın genel havası ile uyum içerisinde olması için, perdenin stil ve renginin doğru tercih edilmesi gerekiyor.
   
      Büyük salonu ve büyük penceresi olan evlerde yine yerlere kadar uzanan tülleri tercih etmelisiniz. Böylelikle bu alan çok daha zengin ve kaliteli gözükecektir.
     Klasik bir ambiyansı tamamlamak istiyorsanız kendinden desenli; sportif bir hava yaratmak için ise sadece düz renk tül kullanmanız yeterli olacaktır.
   
     Yatak odalarında, yine pencerenin boyutuna ve genel dekoratif özelliklere göre değişiklik gösterebilecek bir seçim yapmalısınız. Fantezi ağırlıklı bir yatak odanız var ise satenden yere kadar uzanan ipek vual ya da sentetik ipek ve desenli dokuma tarzı perdeleri tercih edebilirsiniz. Modern ve genç bir ruhu devam ettirebilmek için, cool çizgilere sahip bir kumaştan katlamalı sistem perdeler yatak odaları için şık bir seçenek olacaktır.
   
     Mutfak perdeniz ise, kullanışlı ve rahat temizlenebilir olmalıdır. Mutfak perdesi olarak son trendler alüminyum mikro jaluziler! İstediğiniz renk ve ebat seçeneklerinden elbet sizin de zevkinize uyan bir model çıkacaktır.
   
      Çocuk odası ya da genç odasındaki perdeler, abartıdan uzak, modernize edilmiş çizgilere hakim, eğlenceli ve diğer mobilyalar ile bütünlük oluşturacak bir stilde olmalıdır. Bu mekanların ferah ve aydınlık olması gerekir. Bu yüzden yarım perde ve tüller ideal bir tercih olacaktır.
   
Rustik perdeler: Country tarza hakim evlerde tercih edilebilecek bir perde çeşididir. Duvar veya tavana taşıyıcı borulara, kumaşlarla ya da halkalarla geçirilir.

Japon perde: Özellikle geniş ve yere kadar olan camlarda kullanılabilir. Belli bir rayın üzerine yapıştırılır ve büyük paneller halinde hareket ettirilir. Büyük mekanlar için farklı bir alternatif!

İp perdeler: İp perdeleri dilediğiniz renk, en ve boyda bulabilmeniz mümkün. Evlerinde klasik perde anlayışından sıkılanlar için iyi bir seçenek.

Sun-screen perde (güneş kırıcı): Farklı uygulamalar ile mekanda tarz yaratan bu perde, güneş ışığının içeri girmesini engellerken, bir yandan da gün ışığından maksimum yararlanma konforu sağlar.

Sun-screen perde (güneş kırıcı): Farklı uygulamalar ile mekanda tarz yaratan bu perde, güneş ışığının içeri girmesini engellerken, bir yandan da gün ışığından maksimum yararlanma konforu sağlar.

Bitki ve çiçekleri budama zamanı


      Budama için doğru zamanı seçmek çok önemli. Ancak doğru zaman kadar üzerinde önemle durulması gereken bir nokta daha var: Kaliteli budama makasları… Botanika, ithal markası Raco Expert ile budamayı bilinçli ve doğru bir şekilde yapmanıza yardımcı oluyor. Budanan bitkiler bundan böyle daha dinç ve genç olacaklar…
    
     Kasım ayı yavaş yavaş yaklaşıyor. Mevsim değişimleri ile birlikte bahçelerimizde de yenilikler yapma zamanı geldi. Bu dönemde bitki ve çiçeklerimiz için yapmamız gereken işlerin başında budama geliyor. Budama biraz karmaşık, ama bitki ve çiçeklerimiz için önemli bir süreç… Yılın yanlış zamanında yapılan budamalar, çiçek ve meyvelerin daha az ve cansız olmasına neden olur. Bu nedenle doğru zamanda, doğru araçlar ile budamanın yapılması gerekiyor. Türkiye’de hobi bahçeciliği alanında öncü isim Botanika, Raco Expert budama makasları ile bahçelerin canlı ve sağlıklı olmasını sağlıyor.
    
     Çoğu bitki düzenli budama ve bakımın avantajlarından yararlanır. Ancak burada asıl dikkat edilmesi gereken budamanın ne zaman, ne şekilde, nasıl araçlarla yapılacağıdır. Çiçek ve meyve veren bitkiler, Kasım ayı ile birlikte budanmayı beklerler. Tüm bu bitkiler çiçeklendikten hemen sonra budanmaya ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda ağaçlar da, yapraklarını döktükten hemen sonra budama zamanları gelmiş demektir. Botanika, Raco Expert Budama Makasları ile bu hassas konuda herkese yardımcı oluyor.
    
      11 farklı makas çeşidi ile Botanika Raco Expert Budama Makasları, kolay ve basit kullanımları ile bitkilerin budama sayesinde hastalıklara, zararlılara ve dış koşullara karşı daha dayanıklı hale gelmelerine yardımcı oluyor. Bitki ve çiçekler Raco Expert budama makasları ile bol ürün, sağlıklı çiçek ve meyve oluşumunu da destekliyor. Budama sayesinde bitkinin gücünün gereksiz dallara gitmesi önlenerek daha dinç ve genç görünmesini sağlıyor.
    
     Botanika Ürün Geliştirme Müdürü Erkan Şamcı budama ve budama araçları ile ilgili olarak, “Bahçenize ne dikerseniz dikin önemsemeniz gereken ilk şey, budama için en iyi aracın ne olduğuna karar vermektir. Keskin, temiz araçlar budama işini daha kolay bir hale getirmez; budama araçları aslına bakarsanız bitkilerinizi ve çiçeklerinizi sağlıklı tutmak için önemlidirler. Sağlıklı bir budama yapılabilmek için budama konusunda bazı temel bilgilere sahip olmak gerekir.
    
     Örneğin çit bitkileri ihtiyaç duyuldukça, güller ise dip sürgünü verince ve çiçekleri kuruyunca budanabiliyor. Budamanın geç sonbaharda yapılması tercih ediliyor. Bu mevsim atlanırsa erken ilkbaharda da yapılabilir. Fakat sonbahar, bitkilerin kışın kar nedeniyle zarar görmemeleri için daha uygun bir zaman olarak öne çıkıyor. Biz Botanika olarak dünyanın en geniş kapsamlı Raco Expert budama makaslarını bahçeseverlerle buluşturuyoruz” dedi.

Pratik ev bilgileri


  • Boya fırçaları sertleşmiş ise: Kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.

  • Kapılarınızı vs. cila yaparken: Cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün buralara cila taşarsa bile kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz.

  • Bir yerdeki sigara dumanını yok etmek için hemen mum yakın

  • Ütüden sararan elbise hemen oksijenli su ile silinirse sararan yerler kaybolur.

  • Buzdolabındaki nemi almak için, dolaba içi tuz dolu bir kap konur.

  • Evde ortaya çıkan karıncaları yok etmek için kahve telvesi kullanmanız iyi sonuç verecektir.

  • Kapılarınız veya çekmeceleriniz bir müddet sonra itseniz de çekseniz de kapanmaları zorlaşır: apınızın, çekmecenizin sürten kısmına vazelin sürün.

  • Şarap şişelerinin mantarını tekrar şişeye geçirmek için: Mantarı kaynar suyun içine atın.

  • Fermuarlar sıkışırsa: Kurşun kalemle fermuar dişlerinin üzerini karalayın.

  • Gözlük camları: Gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz.

  • Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa: Bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün. İyice derisine yedirin ve giyin. Derisi ayağınıza göre açılacaktır.

  • Çiçekleriniz için: Haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün.

  • Gülleriniz boyunlarını bükerse: İlk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın.

  • Saksı çiçekleriniz için: Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yok edersiniz.

  • Akü Başları oksitlenirse: Cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz

  • Fareleri kaçırmak için: Nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun.

  • Halılarınızın ezilmiş yerlerini düzletmek için, ıslak bir bezle ılık ütüyü bu ezilmiş yerlerin üzerinde gezdirin. bu işlemi yaparken ütüyü çok fazla bastırmamaya çalışın. Ezilmiş olan kısımların dikleştiğini göreceksiniz. Gerekirse biraz da fırçalayabilirsiniz.

  • Evinizdeki çiçekler bazen böcek yüzünden kurur. Onların çiçek köklerini yemelerini önlemek için sigara külünden yararlanın. Çiçek köküne dökeceğiniz küller, böceğin hastalanıp ölmesini sağlar.

  • Güvelerin dolaplarınızı istila etmelerini önlemek için, büyükçe bir portakal alın, üzerine kabuğu görünmeyecek kadar sık biçimde karanfil batırın. Bu karanfilli portakalı giyecek dolabınıza ya da sandığın bir köşesine koyun. Böylece güveleri giyecek dolaplarınızdan uzak tutmuş olursunuz.

  • Duvara büyük çivileri çakmak hiç de kolay değildir. İnsanı oldukça uğraştırır ve sıvanın dökülmesine de neden olabilir. Bunu önlemek için çiviyi çakmadan önce sabuna bulayın. Böylece çivi duvara kolayca girer.

  • Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın. Çiviyi öyle çakın, böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.

  • Teflon tavalardaki lekeleri çıkarmak için, bir bardak suya 2 çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Tavanın içinde bu suyu 10 dakika kaynatın.

  • Paslanmaz çelik tencereniz matlaşırsa, biraz sirkeyi ateşe koyup ısıtın. Sonra yumuşak bir bezi ılık sirkeye batırarak iyice ovun. Sonra iyice durulayın.

  • Toprak çömlek ve tencereler yeni alındıklarında küçük çatlaklar sebebiyle kırılma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Bunun için kullanmadan önce 3/4'ünü sirkeli sıcak suyla doldurun 24 saat bekletin ve soğuk suyla yıkayın.